Bakan Akar: "Ülkemiz artık kritik teknolojilerin pazarı değil, üretim üssü haline geldi"

Bakan Akar’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Geçmişte piyade tüfeğini dahi yurt dışından tedarik ederken artık piyade tüfeklerimizi ve tüm savunma silahlarımızı, hafif silahlarımızı, çok namlulu roketatarlarımızı, fırtına obüslerimizi, İHA’larımızı, SİHA’larımızı, TİHA’larımızı, ATAK helikopterlerimizi, savaş gemilerimizle, milli deniz topumuzu, akıllı hassas mühimmat ve füzelerimizi tasarlayıp inşa, imar ve ihraç seviyesine gelmiş bulunuyoruz.

Yakın zamanda TCG Anadolu’yu Deniz Kuvvetlerimize, Altay tanklarımızı Kara Kuvvetlerimize teslim etti. Gözlem uydumuz İMECE’yi de Hava Kuvvetlerimizin komuta kontrolünde uzaya gönderdik ve daha birçok projeyi de bu şekilde hayata geçirdik, geçiriyoruz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nda milli denizaltımızı, denizlerimizde ve başta milli muharip uçağımız olmak üzere birçok yerli ve milli hava aracımızı semalarımızda göreceğiz.

Hudut güvenliğinin sağlanmasında, yurt içi ve sınır ötesinde başarıyla icra edilen harekatlarda Ege, Akdeniz ile Kıbrıs’ta hak ve menfaatlerimizin kararlılıkla korunmasında bunların yanı sıra başta Azerbaycanlı kardeşlerimiz olmak üzere Libya dahil birçok coğrafyada Mehmetçiğin üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirmesinde yerli ve milli imkanlarla üretilen bu silah ve sistemlerinin katkısı, malumları büyük olmuştur.

NATO standartlarında üretilen ve operasyonlarda denenmiş olan silah sistemlerimizin sahadaki etkinliği tüm dünyanın da dikkatini çekmiş, yerli ve milli savunma sanayiine olan talep her geçen gün artmış, milli teknoloji hamleleri doğrultusunda ‘Made in Türkiye’ markası uluslararası pazarda hak ettiği konuma yükselmiş ve ülkemiz artık kritik teknolojilerin pazarı değil, çok şükür üretim üssü haline gelmiştir. Savunma teknolojilerinin bir üst aşamasını ifade eden beşinci nesil muharip uçaklar başta olmak üzere bugün tanıtımı yapılan sistemlerin yerli ve milli imkanlarla üretilmesi bizler için hayati önem haizdir.

Ülkemiz için bir platform veya silah sistemi geliştirmenin çok daha ötesinde anlamlar taşıyan bu projeler bir zihniyet devrimidir. Sahip olduğumuz insan kaynağını, teknolojik birikimini, proje yönetim sistematiğini ve ekonomik gücümüzü göstermesi bakımından da son derece önemlidir.

Son 20 yılda başta savunma sanayii olmak üzere hemen hemen her alanda elde edilen başarılar, zihinlere yer etmiş ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ düşüncesini yerle bir etmiş, milletimize ve özellikle gençlerimize şanlı tarihimize yaraşır bir özgüveni yeniden kazandırmıştır.

İnanıyoruz ki geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz sahip oldukları özgüvenle ülkemizi çok daha ileri seviyelere taşıyacaktır. Onlara ne kadar güvensek, onlarla ne kadar övünsek azdır.”

Hibya Haber Ajansı