Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Ford Otosan halihazırda Türkiye'deki otomotiv üretiminin ve ihracatının %25'ini gerçekleştirerek 12 bin 500 insanımıza istihdam sağlıyor.
Yüzde 70'i bulan yerlilik oranı, %90'a varan ihracat oranı ile firmamız ülkemizin kalkınmasında çok kritik rol oynuyor.
Türkiye otomotiv sanayinin elektrikli ve bağlantılı araçlara dönüşmesini sağlayacak bu yatırımla Ford Otosan araştırma-geliştirme, ihracat, üretim ve katma değer etkisiyle 10 yıla yayılacak büyük bir vizyon ortaya koymaktadır.
Proje tamamlandığında Ford Otosan'ın 440 bin olan üretim kapasitesi 650 bine yükselecek. Kocaeli'de üretilip Avrupa'ya ihraç edilen ticari araçlarla Türkiye'nin liderliği daha da ilerleyecek
Projenin devreye alınmasıyla Ford dışında Volkswagen firması için de 1 tonluk ticari araç üretimi gerçekleştirilecek. Kurulacak tesiste sadece dizel ve benzinli araçlar değil, kullanımı giderek yaygınlaşan elektrikli araçlar ile batarya üretimi de yapılacak. Bu şekilde 130 bin adetlik bir batarya kapasitesi ülkemize kazandırılacak.
Yatırım sayesinde geleceğin otomotiv sanayisinde elektrikli ve bağlantılı ticari araçların da en büyük üretim merkezi Türkiye olacaktır. Yatırımla bölgede ilave 3 bin kişilik doğrudan istihdam oluşacak, Ford Otosan'ın toplam istihdam sayısı böylece 15 bini aşacaktır.
Bu yatırımın yan sanayiye de ciddi katkılar yapmasını, burada ilave 15 bin kişilik dolaylı istihdam gerçekleştirmesini bekliyoruz.
Ford Otosan yeni yatırımlarıyla ihracatını yıllık 5,9 milyar dolardan 13 milyar dolara çıkartacak.
Türk mühendislerine elektrikli araçlar ve batarya konusunda tasarım, geliştirme ve yazılım gibi alanlarda ciddi kabiliyetler de kazandıracağına inanıyorum.
Türkiye'de yatırım yapan Ford Otosan'ı şahsım milletim adına yürekten tebrik ediyorum.
Türkiye'de yatırım yapan yerli ve uluslararası şirketlere her gün yenilerinin eklenmesinin gerisinde son 18 yılda uyguladığımız girişimci dostu politikalarla hayata geçirdiğimiz raporlarla yatırımcılar arasındaki yerli-yabancı ayrımını ortadan kaldırarak herkes için cazip bir yatırım iklimi oluşturduk.
Özel sektörü kalkınma çabalarımızın lokomotifi haline getirmek için firmalarımıza gereken her türlü teşviki sağladık.
Hiçbir ayrım yapmadan sınırlarımız içinde ve dışında firmalarımızın meseleleri ile bizzat ilgilendik, sorunlarının çözülmesi için çabaladık, hamdolsun bu emeklerimizin meyvesini de aldık.
15 yıl öncesine kadar son derece sınırlı ticaretimizin olduğu ülkelerde, hamdolsun bugün Türk malı ürünler kullanılıyor.
Savunma sanayi ürünlerimize yönelik rağbet giderek artıyor her ne kadar geçen yıl salgından dolayı düşmüş olsa da turist sayımız her sene rekor kırıyor.
18 yılda 79 binin üzerinde yatırım projesi için teşvik belgesi düzenlendi. Bu belgelerden 136 tanesi motorlu kara taşıtları imalatı sektöründe faaliyet gösteren yerli ve uluslararası firmalara ait.
Salgında birçok ülke ekonomik bakımdan daralma yaşarken, Türk ekonomisi toparlanma sürecini başarıyla yürütüyor. Ülkemiz aleyhine yapılan onca propagandaya rağmen 2020 yılını %2,8'lik bir büyüme oranıyla kapattı. Bu oranla G20 içerisinde en yüksek büyüme kaydeden ülke olduk.
Bu başarının kahramanlarının en başında imalat sanayimiz geliyor. Geçen yılın 4. çeyreğinde kaydettiği yüzde 10,5'luk büyüme ile gayri safi yurt içi hasılaya en çok katkı sağlayan sektör oldu. Yine bu dönemde G20'de sanayi üretimi en çok artan devletler arasında yer almamızı sağladı.
Sanayi sektörümüz salgın şartlarında 337 bin ilave istihdam oluşturarak başarısını daha da perçinledi.
Türkiye'nin Covid-19 sonrası yeniden şekillenecek küresel sistemde hak ettiği yeri muhakkak alacağına inanıyorum.
Türkiye'nin önüne serilen tarihi fırsat penceresini kaçırmamak amacıyla başlattığımız Türkiye'nin otomobili projesi tüm hızıyla devam etti. İnşallah ilk seri üretim araçları 2022 yılı sonunda banttan indirmeyi arzu ediyoruz.
Türkiye'yi dünyanın önemli batarya üretim merkezlerinden biri yapmakta kararlı yatırımların yanı sıra bilim insanlarımızın Türkiye'deki faaliyetlerine de çok büyük önem veriyoruz.
Hibya Haber Ajansı