Zayıf ABD verisi sonrası dünya borsaları yeni zirveler yapıyor. Zayıf tarım dışı istihdam verisi, varlık alımının azaltılacağı endişesini azaltarak dünya borsalarında yeni bir alım dalgasını tetikledi.
Piyasalar küresel büyümenin canlanmasına rağmen enflasyon tehdidinin sınırlı olduğu bir dünyayı satın alıyor. Fed’in varlık alımlarını azaltmakta ve faiz artırmakta aceleci davranmayacağı bu senaryo riskli varlıkları destekliyor.
Piyasalarda üç ana eğilim öne çıkıyor:
(i) Dolar kısa vadede zayıflamaya devam edecek
(ii) Değer hisseleri büyüme hisselerine göre daha iyi performans gösterecek.
(iii) Avrupa ve Gelişmekte Olan Ülke hisseleri ABD’yi yenecek.
Sene başından beri emtia piyasaları %20 ve S&P 500 %13 getiri ile en çok kazandıran yatırım araçları arasında yer aldı. Önümüzdeki dönemde bu iki varlık grubu da yükselmeye devam edecek. Ancak geride kalanların farkı azaltmasına uygun bir ortam oluşuyor.
Büyümenin güçlü, faizlerin düşük ve doların zayıf olduğu mevcut küresel konjonktür büyüme-teknoloji hisselerinin payının yüksek olduğu ABD piyasalarından , değerin yüksek olduğu Avrupa ve gelişmekte olan ülke borsalarına yönelmeyi destekliyor. Türkiye varlıkları doğal olarak bu senaryoda baş rolü oynamayacak. Ancak temel bir politika hatası yapmazsak tüm gemileri yüzdüren bu fon akımından yararlanabiliriz.
Dünya borsalarındaki yükselişe paralel Borsa İstanbul’da pozitif bir açılış bekliyoruz. Endeks için destek ve direnç olarak 1445 ve 1.480 seviyeleri öne çıkıyor. Zarar durdur seviyesi olarak 1.400 seviyesi kullanılabilir. Teknik olarak Garanti, Ereğli, Türk Telekom, Turkcell, THY, Sabancı holding, Tüpraş ve Kozal Altın hisselerini beğeniyoruz.
Haber akışında ilk çeyrek şirket karları ve Nisan ayı otomotiv üretim verileri öne çıkıyor. İlk çeyrek karlarında Halkbank, Selçuk Ecza beklentinin altında. kaldı. Deva İlaç, Anadolu Grubu Holding, İş Bankası beklentinin üzerinde geldi. Otomotiv verileri çip sıkıntısı nedeniyle üretim durduğu için karşılaştırılabilir değil.
Türkiye varlıkları için olumlu görüşümüzü koruyoruz. Mevcut küresel konjonktür Türkiye’ye taktiksel para girişini destekliyor. Cuma günü banka ve holding hisselerindeki alış girişin başladığını gösteriyor. Bu eğilimi stratejik (kalıcı) bir girişe çevirmek bizim elimizde. Salgına karşı kullandığımız bilimsel olarak doğru politikaları ekonomi cephesinde de uygulayabilirsek, Türkiye varlıkları sene başından beri dünya ile oluşan %30’luk makasın bir kısmını önümüzdeki aylarda kapatabilir.
Haberler & Makro Ekonomi
Nisan ayı otomotiv sanayi üretimi çip arzındaki sıkıntılar nedeniyle geriledi
OSD’nin Nisan ayı bültenine göre otomotiv sanayi üretimi Nisan’da global çip tedariğinde yaşanan arz problemi nedeniyle üretimdeki aksamalar nedeniyle aylık bazda %15 düşüşle 106 bin adete geriledi. Diğer taraftan Nisan ayı verileri yıllık bazda ise geçen yılın aynı döneminde salgın önlemleri nedeniyle uygulanan karantinalar sonucunda üretim duruşları nedeniyle 11 bin adet olarak gerçekleşen üretim hacmine göre kıyaslanabilir değil. Sanayinin Nisan ayı ihracat verileri ise aylık bazda %19 düşüşle 78 bin adete gerilerken, düşük baz etkisi nedeniyle geçen yılki 11 bin seviyesinin üzerinde kaldı. ?
Kaynak:İş Yatırım
Hibya Haber Ajansı