Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni '112 Web İhbar Sistemi' Uygulaması
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni "112 Web İhbar Sistemi" Uygulaması
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları İçin Yeni Düzenleme Yayımlandı
Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları İçin Yeni Düzenleme Yayımlandı
19 İlde Gürz-30 Operasyonu: 40 Gözaltı
19 İlde Gürz-30 Operasyonu: 40 Gözaltı
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
17 Mart 2021 Çarşamba - 10:58

Pankreas kanseri tedavisi için Boğaziçi’nden nano ilaç

Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Nazar İleri Ercan, dünya genelinde ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan pankreas kanserinin tedavisine yönelik bir nano ilaç geliştirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor.

Pankreas kanseri tedavisi için Boğaziçi’nden nano ilaç

Romatoid Artrit hastalığı ile ilgili çalışmaları nedeniyle 2020 yılında L'Oréal Türkiye ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından hayata geçirilen “Bilim Kadınları İçin” programı kapsamında ödül almaya hak kazanan genç ve yetenekli, Türk bilim kadınları arasında yer alan Nazar İleri Ercan’ın yürüttüğü, üç yıl sürmesi planlanan nano ilaç araştırması TÜBİTAK tarafından destekleniyor. Nano ilacın kemoterapi, immunoterapi gibi yöntemleri tek bir yapıda toplayarak hastalıklı bölge üzerinde etkili olması hedefleniyor.

Lisans ve Yüksek Lisans derecelerini ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü’nden alan Nazar İleri Ercan, doktorasını aynı alanda University of California’da (ABD) 2010 yılında tamamladı. 2016 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde görev yapan Dr. Öğretim ÜyesiNazar İleri Ercan yeni

Pankreas kanseri ölüm nedeninde ikinci sırada

Kanser, çağımızın en önemli hastalıklarından biri olup, dünya çapında, ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Kanser çeşitleri içinde, beş yıllık sağkalım oranı yüzde 10'un altında kalan pankreas kanserinin, kanser kaynaklı ölümlerde şu sıralar üçüncü sırada yer alan meme kanserini yakın gelecekte geçeceği ön görülüyor. Oldukça ölümcül bir kanser türü. Varolan tedavisel yöntemler de kısıtlı kalıyor. Bir araştırmacı olarak bu konuya bir çözüm bulabilir miyim düşüncesi beni bu çalışmaya yönlendirdi.

Daha az toksit, daha az maliyetli, daha etkin

Hastalığın ilk evrelerde teşhisi durumunda ilk tercih edilen yöntem tümörün cerrahi olarak temizlenmesi. Ancak, pankreas kanseri çok sinsi ilerleyen bir hastalık olduğu için genellikle geç evrelerde farkedilebiliyor. Bundan dolayı, cerrahi uygulamalar hastaların sadece yüzde 20’lik bir kısmı ile sınırlı kalıyor ne yazık ki. Radyoterapi ve kemoterapi ayrı ayrı veya uygulanabiliyorsa cerrahisel tedaviyle birlikte kullanılan diğer yöntemler.

Ancak, sağlıklı hücreler üzerindeki oldukça fazla olan yan etkiler, kemo-direnç ve sınırlı ilaç dağılımı gibi nedenler bu yöntemlerin etkinliğini oldukça kısıtlıyor. Son yıllarda ise, farklı kemoterapi ilaçlarının nanoformülasyon ile kullanıldığı kombinasyonel terapinin yaşam süresine katkı sağladığı gelişmeler olduğunu görüyoruz. Ancak, halen deneme altındaki bu ve benzeri tedavi protokolleri yine toksik, kısa dönemli ve oldukça maliyetli.

Dolayısıyla, kalıcı tedavi arayışında daha etkin, minimal toksisiteye sahip, ve az maliyetli ilaç arayışı günümüzde devam ediyor. Bizim projemiz de varolan tedavisel yöntemlerden farklı olarak, literatürde ayrı ayrı etkinliği bilinen kemoterapi, immunoterapi gibi yöntemleri tek bir yapıda toplamayı hedefliyor. Bunun için daha az toksik olabilecek fitokimyasallardan türetilen ilaç molekülü kullanılacak ve geliştirilecek olan hesapsal modellerle de ilacın etkinliğinin artırılmasını anlamaya yönelik araştırmalar yapılacak.

Nanokeseciklerle hastalıklı bölgeye odaklı tedavi

laç, farklı çalışma mekanizmalarını bir arada toplayan bir sistem. Işığa duyarlı özelliği de bulunan sitotoksik ilaç kombinasyonunu immünoterapide kullanılan nanokeseciklerle hastalıklı bölgelere hedeflendirileceğiz. Bu sayede sadece hastalıklı bölge üzerinde etkili olabilecek ve hastalığın farklı direnç noktalarını kırabilecek bir sistem elde etmeyi hedefliyoruz.

Deneyler iki yıl sürecek

Çalışmaların deneysel kısmı önce nanoilacın sentezlenmesi, karakterizasyonu ve in vitro (canlı dışında) çalışmalarla çeşitli hücreler üzerinde denenmesini kapsıyor. Bu yaklaşık 1.5-2 yıllık bir süreç. Elde edeceğimiz verilerle de klinik öncesi hayvan deneyleri ile ilerlemeyi hedefliyoruz. Bu da yaklaşık 1-1.5 yıllık bir süreç olacak. Bu deneysel süreci de proje süresince yapacağımız hesapsal çalışmalarla destekleyeceğiz.

Hibya Haber Ajansı

 
Fed kararı takip edilecek
 
‘İstanbul’daki Çanakkale’ sergileri 18 Mart’ta açılıyor
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Pandemide olumlu düşünmenin koruyucu etkisi var
Pandeminin üzerinden bir yıl geçti. Bu dönemin etkisinin kişiden kişiye ...
Baharın gelmesiyle koronovirüs bulaşma riski artabilir
Bahar aylarının gelmesiyle birlikte polenler etrafa yayılmaya başladı. ...
Beyni erken yaşlandıran 6 önemli tehlike
15-21 Mart Dünya Beyin Farkındalığı Haftası sebebiyle Acıbadem Üniversitesi ...
 
Covid, sağlık çalışanları için de ciddi bir travma
Pandemiyle geçen bir yılda 385 sağlık çalışanı koronavirüs mücadelesinde yaşamını yitirdi.
Günde bir çay kaşığı tuzu geçmeyin
Dünya Sağlık Örgütü, bir kişinin günlük tuz tüketiminin 5 gram ve altında ...
Covid pandemisi karaciğer yağlanmasını artırdı
Dünya genelinde yaşanan Covid 19 pandemisi nedeniyle Türkiye’de de pek ...
 
Kalp çarpıntısı birçok hastalığın habercisi olabilir
Kalp çarpıntısı, kan basıncı yüksekliğinin, korku, endişe, stres durumlarının, ...
Tuz tüketimini 6 adımda azaltın
Vücudun elektrolit dengesini sağlıyor, asit-baz dengesini koruyor, sinir ...
Kronik böbrek hastalığı nüfusun yüzde 15’ini etkiliyor
Her yıl Mart ayının ikinci perşembe gününde kutlanan “Dünya Böbrek Günü” ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri