Aydemir, saldırıların arka planında, ABD’nin kendi politikalarının yarattığı kutuplaşmanın ve terörle mücadeledeki tutarsız yaklaşımlarının olduğunu belirtti.
ABD’DE ARTIŞ GÖSTEREN İÇ KUTUPLAŞMA
İbrahim Aydemir, ABD’de son dönemde artan iç kutuplaşmayı değerlendirerek, bu durumun silahlı çatışma riski taşıdığını vurguladı. New Orleans ve Las Vegas’ta gerçekleşen terör saldırılarını hatırlatan Aydemir, saldırganların Amerikan ordusunda görev almış eski askerler olması nedeniyle ABD’nin iç dinamiklerinde tehlikeli bir kırılma noktasına geldiğini ifade etti.
“ABD’nin, kendi halkını kutuplaştıran politikaları, içeride tehlikeli bir çatışma ortamı yaratıyor. Bu saldırılarda kullanılan semboller ve yöntemler, Amerikan toplumundaki radikal eğilimlerin devlet politikalarıyla nasıl tetiklendiğini açıkça gösteriyor” dedi.
TERÖRLE MÜCADELEDE TUTARSIZLIK VE ÇIKAR ÇATIŞMALARI
Aydemir, Amerikan siyasetinde “terörle mücadele” adı altında izlenen politikaların bölgesel çatışmaları derinleştirdiğini belirtti. DEAŞ ve PKK/YPG gibi örgütlere karşı yürütülen operasyonların aslında ABD’nin çıkarlarına hizmet eden araçlara dönüştüğünü ifade etti.
“DEAŞ, ABD’nin müdahale ettiği coğrafyalarda yeniden yapılanarak varlık gösteriyor. Ancak ABD, bu sorunu çözmek yerine kendi çıkarları doğrultusunda terör örgütlerini kullanmayı tercih ediyor. Suriye ve Irak gibi bölgelerde merkezi yönetimlerin güçlendirilmesi gerekirken, bu ülkeler etnik ve mezhepsel ayrışmalarla daha da zayıflatılıyor” dedi.
TÜRKİYE’NİN ROLÜNE DİKKAT ÇEKTİ
İbrahim Aydemir, Türkiye’nin terörle mücadeledeki ilkeli duruşunun, bölge ülkeleri için örnek teşkil ettiğini belirtti. Türkiye’nin, Suriye’de merkezi yönetimin güçlenmesi yönündeki çağrılarını vurgulayan Aydemir, “Türkiye, DEAŞ gibi örgütlerin beslendiği kaynakları kurutmanın önemine dikkat çekiyor. Eğitim, sağlık ve güvenlik gibi temel hizmetlerin sağlanması, radikal terör örgütlerine katılımı engelleyecek en önemli adımlardan biridir” ifadelerini kullandı.
Aydemir, ABD’nin terörle mücadeledeki çelişkili politikalarını eleştirerek, bölgede huzur ve istikrarın sağlanabilmesi için uluslararası toplumun iş birliği yapması gerektiğini kaydetti.