Önceki dönem milletvekillerinden gazeteci ve yazar İbrahim Aydemir, 21 Mayıs 2025 tarihinde Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi sonrasında yayımlanan Budapeşte Bildirisi’ni tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Aydemir, bildiride Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) verilen vurgunun artık sembolik değil, fiilî bir ortaklık düzeyine geçişin işareti olduğunu kayda geçirdi.
Budapeşte Bildirisi’nin 71 maddelik içeriğinde KKTC, Türkmenistan ve Macaristan gibi gözlemci ülkelerin stratejik katkılarına özel başlıklar ayrıldığını ifade eden Aydemir, “KKTC artık sadece gözlemci değil, Türk dünyasının ekonomik, siyasi ve kültürel hamlelerine eşit paydaş olarak davet edilmektedir. Bu, fiilî tanınma yolunda atılmış ciddi bir adımdır” dedi.
“KKTC’nin Türk dünyasındaki etkinliği derinleşiyor”
Aydemir, bildirinin tarım, ulaştırma, dijitalleşme, kültür ve gençlik gibi alanlarda gözlemci ülkelere açılan işbirliği çağrılarının özellikle KKTC için yeni fırsatların kapısını aralayacağını belirtti. “Kıbrıs Türk halkı artık yalnız değildir. Türk Devletleri Teşkilatı, KKTC’nin diplomatik ve ekonomik entegrasyonunu kurumsal düzeyde sahiplenmektedir. Bu kararlılık, sadece Kıbrıs Türklerinin haklarını güvence altına almakla kalmayacak, aynı zamanda Doğu Akdeniz’in jeopolitik dengesini de yeniden tanımlayacaktır” açıklamasında bulundu.
Aydemir, Türk dünyasının ortak kimliği etrafında daha derin işbirlikleri geliştirmesi gerektiğini belirterek, “TDT’nin kültürel ve siyasi bütünleşme yolculuğunda KKTC’nin ismen ve fiilen yer alması, gelecekte kurulacak Türk birliği zemininde büyük bir kazanımdır. Budapeşte Bildirisi bunun ilanıdır” ifadelerini kullandı.