Piyasa Yorumu: Bu sabah BIST100’de yukarı yönlü bir açılış bekliyoruz. Küresel piyasalarda, teşvik ve aşılama haberlerinin devam etmesi piyasaları olumlu yönde etkilemeye devam ediyor. Gelecek hafta, 10 yıllık Hazine göstergesi ve FED toplantısı yakından takip ediliyor olacak. Bu sabah pozitif açılış ve sonrasında 1550 – 1580 arasında işlem aktivitesi bekliyoruz.
Piyasalarda Bugün Yoğun veri gündemi ve negatif beklentiler ile başlanan haftayı bugün itibarıyla tam tersi yönde tamamlamaya hazırlanıyoruz. ABD’de meşhur tahvil ihaleleri takvimi dün itibarıyla tamamlandı. Amerikan Hazinesi 120 milyar dolarlık borçlanmasını kısa vadede başarıyla tamamlarken, uzun vadede ise nispeten daha soft kalan talep ile gerçekleştirdi. Çarşamba günü takip edilen 10y vadelinin ardından dün de 30y vadelide takip edilen talep bize göre hala daha kırılganlıkların devam ettiğinin işareti. 24 milyar dolar düzeyindeki ihalede faiz %2.295 olurken, 1 ay öncesine kıyasla +36.2bp artış gösterdi. Talep, 2.28 olurken, Şubat ayına kıyasla (2.18) yüksek kaldı ve fakat son 6 ihale ortalaması olan 2.39’un gerisinde gerçekleşti. Bu noktada düşüncemizi tekrarlamak isteriz; kırılganlıkların tam anlamıyla ortadan kalktığı kanaatinde değiliz. Faizlerdeki oynaklığın konsolide olmasını beklemekle birlikte FOMC öncesi ve sonrası dönemi risk olarak görmeye devam ediyoruz. Henüz net konuşabilmek için elimizde yeterli kanıt bulunmuyor. Nitekim ABD 10y tahvil faizindeki >%1.50 durumu temkinli duruşun fiyatlamalara da yansıdığını gösteriyor.
Tahvil faizlerinde yakın dönem içerisinde test edilen yükseklerin 10bp civarında gerisinde olunmasına rağmen hisse senetlerindeki risk alma iştahı yüksek durum enteresan şekilde devam ediyor. Başta ABD olmak üzere majör endekslerdeki seyir yatırımcıların kısa bir aranın ardından yeniden alım yönlü aktif olduğunu gösteriyor. ABD tahvil ihalelerinde kayda değer ölçekte bozulma olmaması ve hafta ortasında açıklanan enflasyon verilerinin yukarı yönde sürpriz yapmaması, bilhassa da çekirdek kalemin aksi yönde hareket ederek gerilemesi stres düzeyinin azalmasına katkı sağladı.
11 Mart işlemlerinin en önemli gündem maddesi ECB’nin gerçekleştirdiği Mart ayı İcra Kurulu toplantısı oldu. Beklendiği/beklediğimiz şekilde PEPP varlık alım programında rakamsal olarak değişikliğe gidilmezken, gelecek dönem için gerçekleştirilecek operasyonların büyüklüğünde artış olacağı sinyali verildi. Üstelik bu eğilim sözle müdahalenin yanında toplantı sonuç metni üzerinde de kendisine yer buldu. İkinci çeyrekte alımların ‘önemli oranda artırılacağı’ ifadesi sonrasında Euro Bölgesi tahvil faizlerindeki yükseliş eğilimi son bulurken, Almanya 10y vadeli kağıdında faiz %-0.31’den %-0.36’ya geriledi. Başkan Lagarde tarafından gerçekleştirilen basın toplantısında kısa vadeli yukarı yönlü enflasyon risklerine atıfta bulunulurken, bu durumun geçici olacağı ve teknik sebeplerden kaynaklanacağı belirtildi. Düşüncemiz, son dönem içerisinde Fed’e kıyasla ‘şahin’ kalmakla eleştirilen ECB’nin şu an için yapabileceğinin en iyisini yaptığı, EUR’ya dair risklerin kısmen aşağı yönlü olmakla birlikte dengelendiği ve ana belirleyicinin gelecek hafta izlenecek olan FOMC toplantısı olduğu.
Yerel varlıklar cephesinde ise hisse senetlerindeki negatif ayrışmanın yanında lira nispeten emsallerine paralel seyrederken, ülke risk primindeki %4.5 gerileme önemliydi. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacak olan ekonomi reform paketi detayları yatırımcılar tarafından yakından izlenecek. Öne çıkan başlıklar ise kesin olmamakla birlikte maliye cephesindeki disiplin önlemleri.
Piyasalar
Küresel piyasalarda özellikle de hisse senetleri cephesinde risk iştahı yüksek seyir haftayı tamamlamaya hazırlandığımız 12 Mart işlemlerinde de devam ediyor. ABD’de tahvil faizlerindeki yükselişin şu an için son bulması ve nispeten %1.50 seviyelerinde sakinlemesi (10y) yatırımcıların yeniden hisse senetlerine yönelmelerine imkan tanıyor. Üstelik geride kalan 2 haftalık süreçte yaşanan hasar dikkate alındığında ortaya çıkan tahribatın telafisi olarak yine hisse senetlerinin tercih edildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. ABD’de Başkan Biden tarafından 1.9 trilyon dolarlık yardım paketi imzalanırken, aşı cephesindeki gelişmeler de tüm hızıyla pozitif tarafta devam ediyor. Dün yapılan açıklamada, 1 Mayıs itibarıyla tüm eyaletlerin yetişkin Amerikalılara aşı randevusu vermek için hazır konumda olmasına yönelik emir verileceği belirtilirken, yeni yönetim ile birlikte aşılama çalışmalarındaki hızlanma dikkat çekici olmaya devam ediyor. Piyasa fiyatlamalarındaki stresin azalış göstermesi ve kısmen EUR cephesindeki toparlanma ise Amerikan dolarının global çapta zayıflamasına imkan tanımakta. DXY 1 hafta düşüğü olan 91.36 seviyesini test ederken, FOMC toplantısı öncesinde olası 94.00 bölgesi eğilimi endişelerini de şimdilik bertaraf etti. Son bir not olarak da yerel varlıklardaki eğilimden söz etmek gerekiyor. Her ne kadar 11 Mart fiyatlamalarında hisse senetleri cephesi negatif ayrışmış ve lira günün ikinci yarısında kısmen oynak seyretmiş olsa da ülke risk primindeki %4.5’lik geri çekilmeyi önemsediğimizi belirtmek isteriz. Spot fiyatlamalar bir yana CDS’in Mart ayı başlangıcı seviyelerine gerilemesini not düşmek ve devamındaki hareketi izlemek gerekiyor. Türk lirası Amerikan doları karşısında %0.26 düzeyinde performans ile günü tamamlarken, BİST 100 endeksi kapanışı %-0.54 oldu ve 1556 puan seviyesini işaret etti. 10y vadeli gösterge tahvilde faizin son düzeyi +1bp ile %13.97 olurken, CDS kapanışı 316bp seviyesinden gerçekleşti. EMEA bölgesi endekslerinde gün sonu kapanışları genele yayılır şekilde değer kazançları şeklinde oldu. Euro Stoxx 50 %0.67, FTSE 100 %0.17, DAX %0.20 ve Rusya (RTS, USD) grubu %1.73 ile takip edildi. Amerika kıtası işlemlerinde hisselere olan yüksek talep eğilimi devam etti. Nasdaq %2.52, S&P 500 %1.04 ve Dow Jones günü %0.58 ile tamamlarken, iyimserlik gelişmekte olan ülkeler nezdinde de devam etti. Bovespa %1.96, Merval ise %2.16 ile takip edildi. Asya seansında haftanın son işlemleri genel olarak olumlu seyrediyor. TSİ 08.25/ NKY 225 %1.81, Hang Seng %-0.26, CSI 300 %0.12 ve KOSPI %1.48 ile fiyatlanmakta. USDCNH paritesi offshoreda 6.4876 ile yuan değer kaybına işaret etmekte
Fiyatlamalar
BİST 100 endeksi işlemlerinde ağırlıklı dış piyasalara paralel görüntünün korunmasını bekliyoruz. Ülke risk primindeki seyir ve lira performansı PPK toplantısı öncesinde hisse senetleri cephesindeki yön arayışında etkili olabilir. 1540 puan seviyesi destek, 1560-1570 ise direnç olarak izlenebilir. USDTRY paritesi işlemlerinde global tahvil faizlerindeki dalgalanmanın ve PPK beklentilerinin bir süre daha fiyatlamalara yön verdiğini görebiliriz. 7.43-7.41 seviyeleri destek, 7.59-7.68 direnç olarak izlenebilir. EURUSD paritesi fiyatlamalarında temel belirleyici global Amerikan doları yaklaşımı olmaya devam ederken, genel risk iştahı ve bölgeye ait aşılama performansı da son dönem içerisinde öne çıkmakta. EUR negatif yaklaşım ilk çeyrek işlemleri tamamlanana dek devam edebilir. Bu durumda 1.16- 1.17 bölgesi civarında paritenin konsolide olmasını bekleriz. 1.1930-1.1695 seviyeleri destek, 1.1990 ise direnç olarak izlenebilir.
TR Ödemeler Dengesi,
Ocak 2021 - Cari işlemler hesabı Ocak ayında 1.8 milyar dolar açık verdi ? TCMB tarafından açıklanan Ocak ayı ödemeler dengesi rakamlarına göre, cari işlemler hesabı 1.5 milyar dolar açık şeklinde oluşan piyasa beklentilerinin üzerinde - 1.8 milyar dolar düzeyinde takip edildi. Söz konusu eğilimde veri kapsamına giren ihracatın aylık bazda %16 daralmasına karşı ithalatın %20 düşüş göstermesi Aralık ayına kıyasla açık rakamının 3.2 milyar dolardan 1.8 milyar dolara daralmasında etkili oldu. Parasal olmayan altın kalemi nette -907 milyon dolar olurken, Mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Hatırlatmak gerekirse, Haziran-Aralık 2020 döneminde aylık ortalama rakam -2.3 milyar dolar ile izlenmişti. 12 aylık cari işlemler açığı 36.7 milyar dolardan hafif gerileme ile 36.5 milyar dolar olurken, nispeten yatay seyretti. ? Aralık ayında 617 milyon dolar fazla veren seyahat dengesi Ocak’ta 487 milyon dolara geriledi. Finans hesabı +1.6 milyar dolar olurken, net doğrudan yatırımlar +194 milyon dolar, net portföy yatırımları ise +4.8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Hisse senetlerinden 293 milyon dolar çıkışın olduğu dönemde, borçlanma senetleri ise +5.2 milyar dolar ile (ağırlıklı Eurobond girişi) takip edildi. Diğer yatırımlar kalemi 3.3 milyar dolar çıkışa işaret ederken; bankalar net kredi pozisyonu -291 milyon dolar, uzun vade borç çevirme rasyosu ise %81 oldu. Diğer sektörler net kredi pozisyonu +256 milyon dolar, borç çevirme rasyosu ise %78 ile izlendi. Net hata ve noksan kalemi +3.8 milyar dolar ile dikkat çekerken, rezervler 3.5 milyar dolar fazla verdi. ? Hesaplamalarımıza göre, parasal olmayan altın ve enerji hariç cari denge Ocak’ta 1.1 milyar dolar ile artı tarafta yer alırken, 12 ay vadede ise +9.8 milyar dolar olan Aralık rakamından +7.9 milyar dolara geriledi.
ECB Faiz Kararı, Mart 2021 - Beklendiği şekilde ‘finansal koşullar’ merkezli açıklamalar takip edildi
Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından Mart ayı olağan faiz kararı toplantısı gerçekleştirildi. Konsensüse paralel şekilde politika faizi olarak kullanılan araçlarda herhangi bir değişikliğe gidilmezken (mevduat faiz oranı %-0.50), varlık alım programının mevcut büyüklük ve süresi, yatırıma yeniden yönlendirilmesi gibi başlıklarda da güncelleme gerçekleştirilmedi. Buna göre, PEPP varlık alım programı büyüklüğü 1.85 trilyon EUR seviyesinde sabit kalırken, en az Mart 2022’ye dek geçerliliğini koruyacak. Nitekim bu yöndeki karar Aralık 2020 toplantısında alınmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Toplantı öncesinde sizlerle paylaştığımız ekteki iki farklı çalışmamız ile bugüne dair beklentilerimizi detaylandırmıştık. Öne çıkardığımız konu ise finansal koşulların gevşek tutulmasına yönelik ECB vurgusu ve haftalık bazda gerçekleştirilen PEPP çatısı altındaki alımların en önemli araç olarak bir adım öne çıkması olmuştu. Buradan hareketle, Banka tarafından paylaşılan toplantı sonuç metninde alımların “önemli ölçekte artırılacağı” detayına yer verildi. Ancak, Başkan Lagarde tarafından gerçekleştirilen basın toplantısında ise konuya dair daha fazla rakamsal detay verilmedi. Öte yandan yönetim olarak alımlara haftalık bazda değerlendirilme yapılmadığı ancak enflasyon beklentileri ile finansal koşullardaki seyrin hedeflendiği bilgisine de ayrıca değinildi.
Başkan Lagarde tarafından paylaşılan çeyreklik makro projeksiyonlarda büyümeye dair görünümün kısa vadede belirsiz ve aşağı yönlü olduğu ancak orta vade için risklerin dengeli olduğu söylenirken, enflasyon cephesinde ise Almanya’daki KDV artışı ve petrol fiyatları gibi farklı gerekçelerle kısa vadeli yükselişlerin söz konusu olabileceği dile getirildi. İcra Kurulu üyeleri 2021 yılında GSYH beklentilerini Aralık’a kıyasla +0.1 puan ile %4 seviyesine yükseltirken, 2022 yılı için -0.1 puan ve %4.1, 2023 içinse %2.1 le yatay seyir belirtildi. Enflasyon cephesinde mevcut yıla dair beklentiler +0.5 puan ile %1.5 seviyesine çekilirken, 2022’de +0.1 puan ile %1.2 ve 2023’te %1.4 lük yatay seyir paylaşıldı. Ayrıca, Başkan Lagarde, enflasyonda 2021 sonunda %2 seviyesine yükseliş olabileceğini ve fakat bunun geçici nedenler kaynaklı olmasını beklediklerini, orta vadede ise altta yatan enflasyonun baskılanmaya devam edeceğini dile getirdi.
Gelecek hafta takip edilecek olan FOMC toplantısı öncesinde ECB’nin sözle müdahale kapsamında yapabileceği her şeyi yaptığını düşünüyoruz. EUR açısından kısa vade riskleri aşağı yönde görmekle birlikte ana belirleyicinin Amerikan doları ve Fed olmaya devam ettiği gerçeğini hatırlatarak FOMC öncesi ve sonrasında oynaklığın yüksek seyredebileceği şeklindeki fikrimizi muhafaza ediyoruz
Kaynak:Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı