Ergenekon savcılarının 3. İddianame’de dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök’ün tanık ifadesine ve dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Örnek’in 2003-2004 yıllarını kapsadığı ileri sürülen “darbe günlükleri”ne geniş yer verdiği öğrenildi. Savcılar iddianamede ilginç talepte bulundular: İddialar, Ergenekon örgütüyle ilgili soruşturma kapsamında değil. Bunları Ankara Savcılığı soruşturmalı...
ANKARA- Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların hazırladığı ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce halen incelenen 3. İddianame’de, “darbe girişimi”nin Ankara’da soruşturulmasının talep edildiği ortaya çıktı.
Savcılar, 2003-2004 yıllarını kapsayan ve dönemin bazı kuvvet komutanlarının içinde yer aldığı “askeri müdahaleye hazırlık” faaliyetlerinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturulmasını istediler. 15 günlük inceleme süresi bulunan iddianamenin kabulü halinde, savcıların bu istekleri doğrultusunda, daha önce ’tefrik’ (ayrılma) edilen ’Sarıkız’ ve ’Ayışığı’ darbe planlarıyla ilgili soruşturma dosyası Ankara’ya gönderilecek. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün 20 sayfalık ifadesi ve Deniz kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu belirtilen günlükler Ankara’daki Özel Yetkili Mahkeme savcılarınca değerlendirilecek ve gerek görülürse dava açılabilecek.
26 aydır sürüyor
12 Haziran 2007’de Ümraniye’deki gecekonduda el bombalarının ele geçirilmesiyle başlayan Ergenekon soruşturması tam 26 aydır sürüyor. Savcılar Zekeriya Öz, Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel ilk iki iddianamede 132 kişinin çeşitli suçlardan cezalandırılmasını istedi. 1454 sayfalık 3. İddianame’nin hazırlanması çalışmalarına savcılar Kasım İlimoğlu, Mehmet Çavuşoğlu da katıldı. 20 Temmuz’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı’ya teslim edilen iddianamede 37’si tutuklu 52 şüphelinin cezalandırılması isteniyor. Aynı gün Köksal Şengün’ün başkanlığını yaptığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletilen ve incelemesi süren iddianamedeki çok ilginç bir ayrıntının yer aldığı öğrenildi.
Yetki Ankara’nın
Ergenekon savcılarının, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in günlüklerinde yer alan “2003-2004 tarihleri arasında bazı komutanların darbe planları yaptığına ilişkin” bilgileri de soruşturma kapsamında etraflı biçimde araştırdıkları ortaya çıktı. Günlükleri yayınlanan Nokta Dergisi Yayın Yönetmeni Alper Görmüş’ten bilgi ve belgeleri alan, ardından dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ü İzmir’de tanık olarak dinleyen savcıların, iddianamede bu konuya geniş yer ayırdığı öğrenildi. Savcılığın, bu konuyla ilgili ilginç bir hukuki değerlendirmede bulunduğu ortaya çıktı. Savcıların öncelikle halen yürütülen soruşturmanın “Ergenekon Terör Örgütü’nün yapılanması ve faaliyetleriyle ilgili” olduğuna dikkat çektikleri belirtiliyor. Bazı komutanların ’hükümeti düşürmeye dönük’ bir müdahele hazırlığı içinde bulunduklarına dair iddia ve belgelerin bu kapsamda olmadığı vurgulanıyor. Bu yöndeki inceleme ve soruşturmanın tefrik edildiği ve gereğinin ifası için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi talep ediliyor.
İddianameye inceleme süresi 3 Ağustos’ta bitecek olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddianameye kabul etmesi halinde bu soruşturma evrağının Ankara’ya gönderilmesi bekleniyor.
Çolakkadı ima etmişti
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı’nın 3. İddianame’yle ilgili 20 Temmuz’da basına yaptığı yazılı açıklamada yer alan bir ayrıntı bu gelişmeyi doğrular nitelikte. Çolakkadı, “Üçüncü iddianamenin tanziminden sonra her biri ayrı numaraya kayıtlı derdest (süren) soruşturmalar mevcut bulunmaktadır” ifadesini kullanmıştı.
Tarih: 3 Aralık 2003
Yer: Genelkurmay Başkanlığı
Konu: YAŞ (Yüksek Askeri Şura) Hazırlık Toplantısı (...)
Özkök: Muhtıra vermeye niyetim yok
(...) Genelkurmay Başkanı en kıdemsizden başlamak üzere tüm katılanlara söz verdi. Söz alanlar, ifade ettikleri konular sırasıyla ve özet olarak aşağıdadır.
Harp Akademileri Komutanı Faruk Cömert:
AKP yerel seçimleri kazanırsa amacına ulaşabilmek için batıya fazla taviz verebilir, dolayısı ile haklarımızı da kaybedebiliriz.
II. Başkan:
Tablo kötü ama umutsuz olmaya gerek yok. Mart ayındaki seçimler önemli. Stratejimizin büyük kısmı yerel seçimlerden öne yapılmalı. Aksi halde işimiz zorlaşacaktır. Eylem planımızın tek zorluğu acaba toplum bu konuyu ne kadar biliyor? En önemli nokta bu. Acaba ne kadar insan bu durumun bu kadar vahim olduğunun farkında? Durum tesbitini kamuoyuna yansıtmalıyız. Halkın desteğini almaksızın bir eylem planı yapmak önemli değil. (Soru: Durum tesbitini kamuoyuna nasıl yansıtacağız.) Çeşitli kişiler ile görüşüyoruz. Ama adamlarımızı iyi seçmeliyiz. 28 Şubat konjonktürü farklıydı. Halk daha hazır değil.
Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon:
Bu iktidar ne olduğunu ortaya koydu. Ancak takiyyeye başvuruyor. Arkasında ABD, AB var. Bunlar Ortadoğu’yu 1915’te yaptıkları gibi şekillendirmek istiyorlar. Bu hükümetten öncelikli tehdit bölücülük, sonra irticadır.
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur:
Söylenecekler söylendi. Sadece bir-iki konu ilave etmek istiyorum. Her şey elden gidiyor. Örneğin Emniyet teşkilatı jandarma ile yarışıyor ve onu kötüleyerek yükselmeye çalışıyor. Ayrıca WEB sayfası açmıştır ve Başbakan’ı destekliyorlar.
1. Ordu Komutanı Yaşar Büyükanıt:
Ortaya konan stratejinin bazı gerekli parametrelerin ilavesi ile gözden geçirilmesi uygundur. Vahim bir tablo. Jeopolitik açıdan ABD ve AB ülkemize Ortadoğu’da yeni bir rol biçmeye çalışmaktadır. Yeni model bir Türkiye yaratmaya çalışmaktadırlar.
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına:
Eylem planının amacı anayasayı korumaktır. Takdimde TSK’nın eylem planını tek başına yapamayacağını belirtmek bir zafiyetir. Bu cümleler kayıtlardan çıkarılmalıdır. Cumhurbaşkanı ile müşterek hareket şart. Parlamento Cumhurbaşkanı tarafından feshedilmelidir.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek:
Askerin söylediği yapılır ama bunun nedeni vardır. Zira askerin elinde silahı vardır ve bu silah askere bazı manevra yetenekleri verir. Silahımız bizim caydırıcılığımızdır. Bu nedenle “ben silahımı kullanmayacağım” diye açıklamalar yapmamalıyız. AKP’nin attığı her adıma aynı şiddetle ama çok kararlı olarak cevap vermeliyiz.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman:
Zamanı boşuna geçirdik. Benim önerim hemen ve gecikmesiz eylem planına başlamak. Seçimden önce muhtıra vermeliyiz.
Genelkurmay Başkanı:
Teşekkür ederim, herkesin aynı fikirde olması güzel. Ben yüzde sekseni ile aynı fikirdeyim. Ama katılmadığım noktalar var. Açık konuştuğunuz için hepinize teşekkür ederim. Muhtıra vermeye niyetim yok. Bu hükümet gitmelidir. Demokratik yollardan bu işi halledeceğiz.
Günlüklerde darbe girişimi nasıl geçiyor?
İlk olarak Nokta dergisinin yayınladığı ve operasyonlar sırasında Jandarma eski Komutanı Şener Eruygur ile Mustafa Balbay’ın bilgisayarında da ele geçen Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Özden Örnek’e ait olduğu belirtilen günlüklerde 2003-2004 yılları arasında darbe girişimleri yer alıyor. Sarıkız, Ayşığı, Yakamoz adları verilen bu hazırlıklarla ilgili dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Ergenekon savcılarına 25 Nisan’da İzmir’de tanık sıfatıyla ifade verdi. Özkök’ün savcılara, “Darbe hazırlığı varsa ya önlenir, ya darbe olur. Ben darbe girişimini önledim” dediği öne sürüldü. İşte Oramiral Özden Örnek’in günlüklerine göre, o dönemde yaşanan bazı önemli gelişmeler:
Darbe ya yapılır ya önlenir ben önledim
Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Ergenekon savcılarına “Darbe hazırlığı varsa ya önlenir, ya darbe olur. Ben darbe girişimini önledim” dediği öne sürüldü.
Tarih: 6 Aralık 2003
Yer: Jandarma tesisleri
Eylem planı: Sarıkız
‘Öğrenciyi sokağa döküp afişler astıracaktık!
Ora. Özden Örnek, günlüklerinde ’Sarıkız’ planı şöyle anlatılıyor.....
Aytaç Yalman: “Ben bu işten çok rahatsız oldum ve kendime göre şöyle bir plan yaptım. Aralık ayında bunların, Cumhurbaşkanı’nın Erdoğan ile görüşmelerini bekleyip eğer ocak ayı içinde bir hareket olmazsa istifa edeceğim.”
Hepimiz buna itiraz ettik. Ve kendimize göre bir eylem planı yapmaya karar verdik. “Önce basını ele geçirmeye çalışacaktık. Sonra rektörler ile temas edip öğrencileri sokağa dökecektik. Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik. Sokaklara afiş astıracaktık. Dernekleri hükümet aleyhine teşvik edecektik. Bütün bu olayları yurt çapında yapacaktık.”
Yukarıdakiler SARIKIZ olarak anılacaktı. Ayrıca bana ALABANDA isimli bir proje verdiler. Ben de onun hazırlığını yapacaktım.
Tarih: 19 Aralık 2003: Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanı general (Levent Ersöz -VATAN) yaptıkları faaliyetler ile ilgili olarak sadece bana özel bir birifing verdiler. AKP hükümetine karşı, bu hükümeti demokratik kurallar içerisinde zayıflatmak için neler yapılması gerekiyorsa hepsi düşünülmüş ve uygulamaya geçmişler. Hayranlıkla dinledim. Bu çalışmaya “Cumhuriyet Platformu” ismini vermişler.
’Eruygur ihtilal özlemi içinde’
Tarih: 20 Ocak 2004
Yer: Hava Kuvvetleri Komutanlığı.
Kuvvet komutanları toplantısına katıldım. MGK ön toplantısı Perşembe günü yerine yarına alındığı için bir koordinasyon ihtiyacı doğmuştu. (...) Konuşmalar sırasında Jandarma Genel Komutanı (Ş.Eruygur) daima bir ihtilal özlemi içersinde, bir an önce bu işi yapalım şeklinde konuşuyordu. Bugün de defalarca tekrar etti, en nihayet dayanamadım ve bakın biz sizle böyle konuşmadık. Planlamayı 23 Ocak’tan sonra yapabileceğimizi birkaç kez tekrar ettim. Onun için hiçbir hazırlığımız yok ama başlayacağız dedim ve ağzı kapandı.
Özkök Paşa öğreniyor
Tarih:15 Mart 2004: Sabah bir ara beni Jandarma Genel Komutanı (Ş.Eruygur) aradı. “Genelkurmay Başkanı her şeyi biliyor. Biraz önce beni aradı. Hemen öğleyin bir araya gelmemiz lazım” dedi.
Vatan