GÜÇLENEN SOSYAL DOKU
Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, Türkiye’nin son dönemde attığı sosyal politika adımlarını değerlendirirken, özellikle engelli bireylere yönelik hamlelerin medeniyet tasavvurundaki merhamet ilkesinin güncel bir tezahürü olduğunu ifade etti. Engelli vatandaşların erişilebilirlikten eğitime, istihdamdan bakım hizmetlerine kadar geniş bir alanda güçlendiğini aktarırken, devletin sosyal yükümlülüklerini “ihya şuuru” ile yürüttüğünü vurguladı. Bununla beraber, uzun yıllara yayılan bakım ve eğitim desteklerinin bir toplumun vicdan terazisini güçlendirdiğini belirtti.
EKONOMİDE YENİDEN YAPILANMA
Aydemir’e göre son ayların dış ticaret verileri, küresel ölçekte korumacılık eğilimleri artsa dahi Türkiye’nin ihracat iradesinin istikametinden sapmadığını gösteriyor. Aylık ve yıllıklandırılmış ihracat rakamları yükselirken, teknoloji yoğun üretimin payının artması “üreten Türkiye” vizyonunu perçinliyor. Ekonominin hem sanayi politikalarıyla hem de rekabetçi kapasiteyi artıran yatırımlarla yeni bir dinamizm kazandığını söyledi.
TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞME VE DAYANIŞMA
Aydemir değerlendirmesinde, farklı platformlarda oluşan birlik ve dayanışma atmosferinin milletin köklü karakterini yansıttığını dile getirdi. Özellikle afet sonrası yeniden yapılanma süreçlerinde ortaya çıkan fedakârlık ve gayretin, ortak geleceği kuran bir irade olduğunu belirtti. Bunun yanında kültürel hayatı besleyen etkinliklerin, düşünce dünyasının diriliğini gösterdiğini kaydetti.
SU YÖNETİMİ VE ALTYAPI DÖNÜŞÜMÜ
Türkiye’nin su kayıplarıyla mücadelesine dair bulgulara değinen Aydemir, içme suyu şebekelerinde kayıp-kaçak oranlarının azaltılmasının milli güvenlik perspektifiyle ele alınması gereken bir konu olduğunu ifade etti. Sıfır kayıp hedefiyle yürütülen altyapı yenileme çalışmalarının binlerce kilometrelik hatları kapsadığını ve su verimliliği seferberliğinin ülke çapında devam ettiğini söyledi. Bu atılımın, bereketi koruyan bir devlet aklının yansıması olduğunu vurguladı.
GÜVENLİK VE TERÖRSÜZ GELECEK ARAYIŞI
Aydemir, Türkiye’nin terörden arındırılmış bir geleceğe doğru ilerlerken yürüttüğü hassas sürecin başka niyetler tarafından istismar edilmek istenebileceğini dile getirdi. Bu nedenle dikkat, teyakkuz ve sağduyunun ülke yönetiminde temel eksen olarak benimsendiğini ifade etti. Toplumsal huzurun korunması için ortaya konan iradenin, “kökü derinde bir millet kararlılığı” olduğunu söyledi.
DIŞ POLİTİKA VE BÖLGESEL DENKLEMLER
Cumhurbaşkanının engelli politikaları toplantısındaki mesajlarından hareketle, Türkiye’nin merhamet eksenli tarihî duruşunu dış politikaya da taşıdığını ifade eden Aydemir, bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde Türkiye’nin barış, hak ve denge arayışında akil bir merkez rolü üstlendiğini belirtti. Denizlerde ticareti ve seyir güvenliğini tehdit eden saldırıların coğrafyayı genişleten bir risk doğurduğunu aktarırken, Türkiye’nin soğukkanlı ve hakkaniyetli bir çizgiyi sahiplendiğini kaydetti.
ENERJİDE STRATEJİK HAMLELER
Aydemir, doğal gaz tedarik anlaşmalarının süre uzatımları ve yeni görüşmelerin, enerji arz güvenliğinin çok boyutlu bir diplomasi gerektirdiğini gösterdiğini ifade etti. Ayrıca takas mekanizmalarıyla bölgesel gaz akışının çeşitlendirilmesi ve Türkiye’nin dış yatırımları değerlendirmesinin enerji haritasında yeni düğüm noktaları oluşturduğunu belirtti.
EĞİTİM, TARIM VE TİCARETTE YENİ HATLAR
Eğitimde açılan özel kampüsler, tarımda yoğunlaştırılan denetimler ve ticarette rekor seviyeye ulaşan ihracat kapasitesi, Aydemir’e göre Türkiye’nin kalkınma modelinin sadece ekonomik rakamlara değil kurumsal derinleşmeye dayandığını ortaya koyuyor. Tarımsal güvenilirlik için yapılan boydan boya denetimler, ticaretteki şeffaflık ve düzenli artışın bir bütünlük içinde yürütüldüğünü gösteriyor. Ulaşım projelerindeki yeni hatlar ise kuzey-güney ekseninde kritik koridorların tamamlanmak üzere olduğunu ortaya koyuyor.
Aydemir, bütün bu tabloyu değerlendirerek Türkiye’nin “kökünü maziden alan, ufkunu yarına diken” bir yürüyüş içinde olduğunu belirtti.