Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
KPSS Ön Lisans Sonuçları Açıklandı
KPSS Ön Lisans Sonuçları Açıklandı
Dev Derbide Fenerbahçe ve Galatasaray Karşılaşıyor
Dev Derbide Fenerbahçe ve Galatasaray Karşılaşıyor
GÜRZ-15 Operasyonlarında 88 Gözaltı
GÜRZ-15 Operasyonlarında 88 Gözaltı
Üniversitelerde Fakülte ve Enstitü Düzenlemeleri
Üniversitelerde Fakülte ve Enstitü Düzenlemeleri
Türkiye, Avrupa'nın Üçüncü Büyük Otomotiv Üreticisi Konumuna Yükseldi
Türkiye, Avrupa'nın Üçüncü Büyük Otomotiv Üreticisi Konumuna Yükseldi
HABERLER>GÜNDEM
24 Ağustos 2009 Pazartesi - 00:58

Kürt sorununda 'lord' reçetesi

Lord John Alderdice: IRA'yı süreç dışı bırakmak bize 15-20 yıl kaybettirdi.

Kürt sorununda  lord  reçetesi

IRA barışının mimarlarından Lord John Alderdice, Belfast'taki çalışma ofisinde Akşam'a konuştu:

Önce, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'dan, 'Kürt sorununun çözümünde çeşitli ülkelerin modellerini inceledik' açıklaması geldi. Ardından, 21 Temmuz'da Ankara'da Polis Akademisi'nde düzenlenen çalıştaya çok önemli bir isim davet edildi; Kuzey İrlanda Barış Süreci'ne katkılarından dolayı İngiltere tarafından 'Lord' unvanı verilen ve IRA barışının mimarlarından biri olarak görülen Lord John Alderdice...

Lord Alderdice, çalıştayda, İngiltere'ye barışı getiren müzakere sürecinde edindikleri birikimi, Kürt açılımı öncesinde Ankara ile paylaştı. Türk istihbarat ve polis birimlerinden yetkililer, kendisine IRA sürecinden yola çıkarak Kürt sorunu ve PKK bağlantılı sorular yöneltti. Bu nedenle, biz de Lord Alderdice'ı dinlemek için tarihi kavganın merkezi konumundaki Belfast'a gittik. Befast'a gitmişken, hem IRA'nın siyasi kanadı olarak görülen Sinn Fein Partisi'nin temsilcileri, hem de o dönemki şiddet olaylarına katılmış eski mahkumlarla konuştuk. Türkiye'deki sürece katkı yapacağına inandığımız bu röportajları, yarın ve ertesi günkü yazılarımızda okuyacaksınız.

Kanlı çatışmalara sahne olmuş Belfast'ta, kimsenin kimseye 'terörist' dememesi, 'siz İrlandalı mısınız, İngiliz mi?' şeklindeki soruma 'her ikisi de' diye yanıt vermeleri ve geçmişin acılarının unutulması için tarafların birbirine gösterdiği özen beni oldukça düşündürdü. Öte yandan, biz, 'IRA sorunu bizimle ne kadar ilişkili?' diye tartışsak da sokaktaki insanların bile Türkiye'deki Kürt sorununa olan ilgisinden anladım ki onlar kendilerini zaten oldukça benzeştiriyor. Çalışmamızın ilk bölümü olarak, Belfast'taki çalışma ofisinde konuştuğumuz Lord Alderdice'ın Türkiye'nin Kürt meselesini çözme sürecinde atması gereken adımlara ilişkin görüşlerini sunuyoruz.

İngiltere'nin Kuzey İrlanda'yı kaybetmeden çözmesinin ardındaki baş aktörlerden Lord Alderdice, Ankara'ya 'Kürt sorununun çözümü için Kürtleri kırmayan bir dil kullanması' ve 'PKK'yı da gizli veya açık biçimde sürece dahil etmesi' mesajı verdi. Lord Alderdice, 'Biz IRA ile konuşmamak için 15-20 yıl kaybettik. PKK ile ilişki olmazsa, silahların gerçekten bırakıldığını nasıl kontrol edeceksiniz?' dedi

Sizin barış sürecindeki rolünüz ne oldu?


O dönemler Birleşik Krallık'a bağlı kalmak isteyenlerle İrlanda'ya bağlanmak isteyenler arasında müthiş gerilimin olduğu yıllardı. Herkes birbirinin dediğine karşı çıkıyordu. Ama ben bir şeyler söylediğim zaman, çok katılmasalar da dinliyorlardı. Şiddetin durması karşılığında (IRA'nın siyasi kanadı) Sinn Fein ile masaya oturulmasına destek verenlerden biri oldum. O zamanlar bu tepki çekse de, zaman bunun doğru olduğunu gösterdi.

Kuzey İrlanda'da silahlı mücadeleyi sonlandıran anahtar ne oldu?

Sonsuza dek silahlar konuşsa dahi, kimsenin kimseyi yenemeyeceği anlaşıldı. IRA ve İngiliz Ordusu 'Onlar bizi yenemezler. Ama biz de onları yenemeyiz' demeye başladı. IRA da bir süre sonra Birleşik İrlanda mücadelesi için insanların bu şekilde ölmemesi gerektiğini kavramaya başladı. Bir de işin insani yanı var tabii. Silahlı mücadeleye giren insanların da aileleri, çocukları oldu. Hapse düşenler, çocuklarının hayatının böyle olmaması gerektiğini dillendirmeye başladılar.

IRA mücadelesi bitti mi?

Silahlı olarak, evet, bitti. Ama siyasi olarak hala bir mücadele verdiklerini görüyoruz. Bu, demokratik kurallar çerçevesinde bir mücadele ve kimseyi rahatsız etmiyor.

Türkiye'ye olan ilginiz nasıl başladı? Türkiye'nin Kürt sorunu ile nasıl bağlantılandırıyorsunuz kendi tecrübelerinizi?

Dünyanın farklı yerlerinde insanların teröre başvurmaları, siyasi uzlaşmazlıklar ve Müslüman dünyası ile Batı'nın ilişkileri üzerinde üzerinde çalışıyorum aralarında Profesör Vamık Volkan'ın da bulunduğu bazı bilim adamı arkadaşlarımla. Bu kapsamda ilgilendiğimiz yerlerden biri de de Türkiye. Bu süreçte Ankara ile çeşitli kontaklarımız oldu ve Polis Akademisi'ndeki toplantıda Türk istihbarat ve güvenlik birimlerinden temsilcilerle buluştuk. Ben aslında bizim örneğimizi anlatacağımı düşünüyordum sadece, ama zamanlama nedeniyle PKK ve Kürt sorunun bağlantılı çok soru geldi Türk yetkililerinden. Birkaç yıl önce Amerikalılılar benden Kuzey Irak'a gidip, Erbil ve Kerkük'teki insanlarla konuşmamı istemişti. Bu nedenle, olayın diğer tarafının, yani Kuzey Irak boyutunu da biraz biliyorum. Sanıyorum Ankara ile bu tarz kontaklarımız devam edecek. Söylediklerimiz yukarıya iletilecektir diye düşünüyorum. Bunların sizin Başbakanınızın bahsettiği açılıma ne kadar uyup uymayacağına elbette sizler karar vereceksiniz.

Türkiye'nin PKK sorunu ile İngiltere'nin IRA sorununu kıyasladığınızda gözlediğiniz benzerlik ve farklar neler?

Coğrafi, siyasi ve anayasal olarak pek çok farklılık görüyorum. İrlanda Anayasası, Kuzey İrlanda ile ilgili hak iddia ediyor. Türk ve Irak anayasaları ise, kendi toprakları dışında bir hak iddiasında bulunmuyor. Siz stratejik olarak müthiş önemli bir yerdesiniz, bizse değiliz. Türk Hükümeti'nin bu sorunla mücadele biçiminin müthiş etkileri olacak. Ama her iki sorun da çok uzun yıllardır devam etti. PKK 25 yıldır var ama Ben Kürt sorunun başlangıcını Birinci Dünya Savaşı olarak görüyorum. Bizim sorunumuzda biz hiçbir askeri metodun sorunu çözemeyeceği sonucuna vardık. Sorunun güvenlik boyutu olduğu kesin ama, istemesek de, askeri çözümle bitmeyeceğini kabul etmek zorunda kaldık. Ancak, çözüm, şiddet devam ederken olamaz. Sizin de bu noktaya gelip gelmediğiniz çok önemli. Artık insanlar çocuklarına 'şiddet çözüm değil' diyor burada. Bu 200 yıllık tarih açısından büyük bir aşama.

IRA İLE KONUŞMAK ŞARTTI

IRA ile konuşmak şart mıydı?


Evet, şarttı. Onlarsız çözüm kalıcı olmazdı. Biz iki aşamalı bir yaklaşım geliştirdik:

Biri siyasi, diğeri askeri. Askeri bölümde IRA'nın silahsızlandırılması ve bu silahlara geri dönemeyeceklerinden emin olmak gerekiyordu. Ayrıca, şiddete karşıtlığı için içeride bulunan kişilerin bırakılması ve bırakıldıkları zaman ne olacağı gibi sorunlar. Bunlar için özellikle IRA ile hareket etmek zorundaydık. İkincisi şamada ise eski IRA üyelerinin oluşturduğu Sinn Fein muhatap alındı ki, kendilerinin şiddet değil, siyaset düzleminde ifade edebileceklerini görsünler. Hem cumhuriyetçiler (İrlanda ile birleşmek isteyenler) hem de birlikçiler (İngiltere ile kalmak isteyenler) saygılı bir biçimde muamele gördü. Dünyadaki tüm siyasi çatışmalarda, bir grup kendisini kötü muamele görmüş ve aşağılanmış hisseder. O grupların bunu aşmalarını sağlamak lazım.

PKK OLMADAN SİLAHLARDAN NASIL KURTULACAKSINIZ?

Sizin örneğinizden yola çıkarsak, PKK'yı nereye oturtmak gerek?


Bu süreçte PKK'nın da sorumlulukları var. Sadece hükümetin yapacakları yetmez. Ama hükümetler kendileri bir şey yapıp, karşı tarafın bunları tümüyle kabul edip, uygulamasını beklerse, muhtemel ki hayal kırıklığına uğrar. Sizin bir biçimde onlarla iletişim kanalı açmanız gerekiyor. Tamamen yok saymanız, çözümü kolaylaştırmayacak.

Türkiye'de bunu yapmaya kalkan kim olursa olsun müthiş tepki çekiyor. Burada bir kilitlenme var. Sizde de böyle mi oldu?


Evet, aynen böyleydi. İngiliz Hükümeti yıllarca 'biz teröristlerle konuşmayız' diye açıklamalar yaptı. Sonradan gizli görüşmeler yapıldığı ortaya çıktı. Buna mecburlardı. İnsanları dışlayarak, çözüme ulaşamazsınız. Biz, bu nedenle 15-20 yıl kaybettik. Eğer onlarla konuşmazsanız, silahlardan nasıl kurtulacaksınız? PKK kendisini tehdit altında hissederse, dünyanın en iyi açılımı bile olsa, işe yaramayabilir onlar kabul etmeyecekleri için.

Türkiye'de Öcalan ile konuşmak hükümet devirebilecek kadar büyük bir şey ama..

Aklınızda tutmanız gereken, İngiliz Hükümeti de IRA ile doğrudan masaya oturmadı. Onların temsilcileri, onlara yakın isimler veya siyasi mücadele eden isimlerle konuştu. Bunun çeşitli yolları var. Öcalan'ın bir açılım yapma isteği, onun dahi artık eski yöntemlerden kurtulmak istediğini gösteriyor. Bunlar sizin için çok önemli göstergeler, yok saymayın. Ona yakın kişilere 'Öcalan ile konuşmanıza karşı değiliz' cesaretlendirmesi yapmak bile büyük bir adım. Bu durumda konuşmamış, ama dinliyor olacaksınız. Ama hükümet, toplumu da bu işe dahil etmek istiyorsa, sonsuza dek gizli kalamaz bu diyaloglar.

KIRICI OLMAYAN BİR DİL

Belfast'ta bu konuda bana söylenen en önemli şeylerden biri, 'kullandığın dile çok dikkat et' oldu. Bu ne demek tam olarak?


Evet, insanların farklılıkları olabilir ama bunlara saygı gösterilmeli. Suçlayıcı bir dil, her şeyi daha başlamadan mahvedebilir. PKK temsilcileri ile görüşen kişileri 'onları savunuyor' diye saldırmamak gerek mesela. Çünkü bu kişiler onları savunmuyor, sadece onlara ses vermek istiyor ve böylece daha fazla insanın ölmemesine aracılık etmeye çalışıyor olabilir. Tüm taraflara çok büyük sorumluluklar düşüyor burada. İnsanlar hükümeti 'Onlara her şeyi verecekler ve bitecek' diye eleştirecek. Ama bu böyle olmaz, kimse istediği her şeyi alamaz.

Kuzey İrlanda sorunu nedir?

Britanya, 1920'de İrlanda Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanırken, Kuzey İrlanda'ya da geniş özerklik verdi. Ancak Protestan çoğunluk ile ayrımcılığa hedef olduklarını savunan Katolikler arasında çatışma başladı. Katolikler, Britanya'dan ayrılarak İrlanda'ya katılmak istediler.

1968'de silahlı çatışmalar başladı, Britanya 1972'de Kuzey İrlanda'da yönetime el koydu. İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) ile Protestan örgütleri ve Britanya ordusu arasındaki çatışmalar 1998'e kadar sürdü. 1,5 milyon nüfuslu Kuzey İrlanda'da 30 yılda 3 bin 500 kişi öldü. İngiltere egemenliği altındaki Kuzey İrlanda'nın, İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmesi gerektiğini savunan IRA örgütünün 25 yıllık kanlı mücadelesi uzun süren müzakereler sonucu, 1998'de 'Good Friday Agreement' olarak da anılan Belfast Anlaşması'yla siyasi statü değişikliği olmadan ama silahlara veda edilerek sonlandı. Tarafların silah bırakmalarını, ortak ve özerk bir yönetimin kurulmasını içeren süreç, 2007'de Kuzey İrlanda Parlamentosu'nun toplanmasıyla tamamlandı.

Clinton'ın etkisi çok önemli oldu

Kuzey İrlanda sorunun çözülmesi sürecinde pek çok uluslararası aracının rol oynadığını görüyoruz. Buna neden ihtiyaç duyuldu?


Bizim hedefimiz bunu kendi kendimize çözmekti. Bazıları ülke içinde ama siyaset dışında yetkin isimlere başvurduk önce. Dini ağırlığı olan kişiler gibi. Ama ülke içinde hemen herkes kavganın parçası olduğu için bu oldukça zordu. Dışarıdan gözlemci ve aracılarsa, sorunun çözümü için bizi cesaretlendirdi. Gerçi ilk başta 'ABD zaten Kuzey İrlanda kopsun istiyor veya IRA'ya silah veriyor' diye karşı çıkanlar oldu. Bizim için ABD Başkanı Bill Clinton çok büyük rol oynadı. Çünkü o çok zeki biri ve buraya gelmeden bizim dilimizdeki hassas nüansları öğrenmişti. Kimseyi hedef almadı ve insanlara güven telkin etti. Ama kendi ajandasını dikte etmeye çalışan, sorunu anlamayan kişilerin süreci mahvetme riski de var.

Lord John Alderdice:


1955 yılında Kuzey İrlanda'da doğan John Alderdice'ın asıl mesleği doktorluk ve psikiyatri. Siyasete olan ilgisi nedeniyle 1978 yılında Alliance Parti üyesi olan Alderdice, 1987 yılında partinin liderliğini üstlendi. 91-98 yılları arasında barış müzakerelerine katılan Alderdice, İrlanda Barış süreci ve 1998 yılında imzalanan Good Friday Anlaşması'nın imzalanmasında oldukça önemli rol oynadı.

1996 yılında barışa katkılarından dolayı İngiliz Parlamentosu'nda Lordlar Kamarası üyeliğine getirilen John Alderdice, Good Friday Anlaşması sonrası kurulan Kuzey İrlanda Parlamentosu'nun da ilk sözcüsü oldu ve bu görevini 2004 yılına dek sürdürdü. Dünyanın çeşitli yerlerindeki siyasi uzlaşmazlıklar üzerine araştırmalar yapan John Alderdice, barışa katkılarından dolayı dünyanın pek çok ülkesinde ödüle layık görüldü. Siyasi uzlaşmazlık araştırmaları çerçevesinde, Hamas temsilcileri ve Kuzey Iraklı Kürtlerle görüştü. Lord Alderdice, Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde oluşturulan Uluslararası Diyalog Girişimi bünyesinde Profesör Vamık Volkan ile beraber Batı ile Müslüman dünyası arasındaki ilişkileri inceliyor.

Şenay YILDIZ/Akşam

 
Bakana gitti, görevden alındı
 
3. köprüde korkunç senaryo
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bakana gitti, görevden alındı
Ergenekon sanığı emekli albay: Ali Coşkun’u ziyaret ettim, görevden alındım!
‘Topbaş 3. köprüye karşıydı'
Kadir Topbaş'ın eski danışmanı Prof. Dr. Kaptan, 17 aylık suskunluğunu bozdu.
Kanadoğlu'na 'dokunmayın'
İddianamenin ekinden, savcıların, Kanadoğlu için yazdığı 'dokunmayın' talimatı çıktı.
 
Vekilden bakana çorap açılımı
Agah Kafkas, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak'ı çorapsız karşıladı.
Evlerden cephanelik çıktı!
Krokilerden yola çıkarak yapılan kazıların polis kamera kayıtları ortaya çıktı.
7.2’lik deprem geliyor VİDEO
İstanbul depremiyle ilgili araştırmalar yapan 15 bilim adamının ortak feryadı...
 
Bakanlığı yalanlayan belge
İsmailağa cemaati soruşturmasını başlatan Erzincan Başsavcısı Cihaner'e soruşturma.
Bakanı isyan ettiren parti
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, partilere kızıp 'kapatırım' diye uyardı.
Fişlenen aklanmayı unutsun
Kişilerle ilgili bilgiler Emniyetin arşivinde saklanıyor ve kesinlikle imha edilmiyor...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri